10 Şubat 2014 Pazartesi

Ben Sana Mecnunum Bilemezsin

Ben sana Mecnunum bilemezsin
Adını Leyla gibi aklımda tutuyorum
Isındıkça ısınıyor çöllerin
Ben sana Mecnunum bilemezsin 
Sesimi seninle duyuyorum

Ağaçlar hiçbahara hazırlanıyor
Bu şiir o eski Aşktan-bul mudur?
Karanlıkta umutlar parçalanıyor 
Çöle ansızın bir ay doğuyor
Toprakta yalnızlık korkusu
Ben sana Mecnunum sen yoksun.

Sevmek bu zamanda rezilce tutkuludur
İnsan bir aşküstü ansızın vurulur
Tutsak kibrit kokusunda yanmaktan
Kimi zaman ellerini yorar kutusu
Birkaç hayat çalınır yanmasından
Hangi kapıyı yaksa da kimi zaman
Arkasında yanmışlığın o kül kokusu

Sahrada garip bir bülbül ötüyor
Eski zamanlardan bir rüzgar esiyor
Durup tepe başında deliksiz dinlesem
Sana yürünmemiş bir çöl getirsem
Haftalar gözlerimde çoğalıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana Mecnunum sen yoksun 

Belki hazin anda yari uzakta maşukum
Ah seni sormuyor kimseler sormuyor
Bir karanlık perde iniyor gözlerimden
Ben ki çölünde deveye biniyorum
Bütün yanmışım gözlerim görmüyor
Ben ki korum, küllenmiş ateş içindeyim
Kutlu rüzgar kokunu getiriyor

Ne vakit bir ölmek düşünsem
Bu kumlar sahrasında belki zor
Yanmışız fakat aşkımızı kaybetmeden
Ne vakit bir ölmek düşünsem
Aşk deyip Leyla ile başlıyorum
Yolumsıra esiyor kumlu çöllerin
Hayır başka türlü olacak
Ben sana Mecnunum bilemezsin

24 Aralık 2013 Salı

Ebrar

Emsalini tahayyül etmek ne mümkün
Menfi hisler mütevazı gönlünden sürgün
İnceden değse gözün sanırsın ki düğün 
Ne dün umurunda insanın ne de bugün
Esrarına kapılınca bu ebrar gülün...



Mfk

22 Aralık 2013 Pazar

Şey Lâ

Bir 'şey' var içimde
'La' gibi 'sol'umdan
Bir 'şey' var içimde
'La'le gibi 'sol'andan



Mfk

16 Aralık 2013 Pazartesi

Ya-s-ak

Şimdi ne demeli
Yasakladıklarına ?

Ya sakladıklarına ?
Yas akladıklarına ?
 
Mfk

13 Aralık 2013 Cuma

Terk-i Cihan

Nedir şu boğazıma düğümlenen, gecenin nemi mi
Hangi melek dindirir azrailden başka, matemimi
Tek celsede atıverdin kalbinden saf sevgimi
Ölüm temizler ancak aşkınla yanan tenimi.

Yabancı bir elden resmin çizilmiş
Bilinmesin diye de hemencik silinmiş
Daha kırkım çıkmadan dişim çıktığı halde
Nasıl boy gösterirsin sen bir namerde.

Meğerse yanlış zanlar üzerine inşa etmişim seni
Meğerse bunca vakit boşa yakmışım ateşini
Keşke ayılıp da aslını bilseydim
Böyle yaşamaktansa daha doğmadan ölseydim.

Neler söylenir ki şimdi bu ARsız gidişine
Her duyan matem ediyor senin bu işine
Kalemler bile suskun her biri yeminli
Oysa o sevgine gönül kalemim emindi.

Senle yeşillenen gözlerim ağyarla ağlar oldu
Takvimdeki resim yokluğunu sayar oldu
Bomboş defterler gidişinle dolar oldu
Gönlümdeki sensizlik derin bir yar oldu.

''Belki bir gün geri döner'', diye diye
Sayıklar oldum adını, her geçen saniye
Her gece abdest alıp, el açtıkça semaya
Alnım nasır tuttu gide gele secdeye

Artık yârim oldu, duadan doğan umut,
Ne kadar da cezbediyor üstü kapalı tabut
Yaşamak zor, körelmiş bir umutla
Ardımdan sen anıl hayır ve hasenatla

Ne dururum daha ab-ı hayat mı içtim
Kaderimse bu yazgı, ebediyeti seçtim
Beni böyle öldüren yaşattığın felektir
O vakit terk-i yâr, terk-i cihana denktir.


Mfk

11 Aralık 2013 Çarşamba

Yengeç

Aşina bir sima şu zamanın ülfeti
Sardım ileri zira taşıyamam bu külfeti
Saatler ki yarışta; yelken kaç yengeç tut
Solumdadır elbet en belirgin hudut


Keza; gönle işlemez vaktin delici kurşunu
Zira Aşktır hayatın en ilahî unsuru

Fakat sök şu ruhundaki nasrı er ya da geç
Almadan seni kıskacına şu zehirli yengeç



Mfk

10 Aralık 2013 Salı

Susku


kahverengi şiirler karartır duvarı

bir yarasa;işitir sessizliği

lamba;görür kağıtta

birkaç kelime

sessizlik

Aşk’a...

İstanbul'suzum

İstanbul'suzum..
Ne trafiğim çok
Ne kara kirli havam var
Sensiz mahzun bir halim var
İstanbul sızım...
Ne kalabalığım çok
Ne kara hasret havam var 
Sensiz acınası bir halim var 
İstabul'suzum..
Öksüz kalmış yaram var..

9 Aralık 2013 Pazartesi

Sen Aç

Gül serensin kalplere belli ki
Üstü kapalı kinaye sadece benimki
Lakin bahçıvanlığın gönüllerde aşikar
Sinende bin diken olsa ne çıkar

Evvel zamanın ertelenmiş perisi
Ravzalar misali vakit sana muhtaç

Efsunlu bir dostluğun hikayesi ;
Nedamet olsa da dikenin,

                               gönüllerde yine Sen Aç...
                                               


                       mfk

GÖZLERİN

Gözlerin, neden bu denli yasaklı
Aydınlık, mutluluk misali kalbinde ya, saklı
Masumiyetinin ardında binlerce yas aklı
Zarif hayalleri şimdi yeniden kursak mı 

Ezgileri, tüm kalbimizle el ele tutsak mı ..?


Gözlerin..; Aydınlık Masumiyetinin Zarif Ezgileri...


 mfk

Sana Değer

Sine-i hanende var mı ki hüsrana yer
Ülfetimle sana yaren olsun seher
Mabuduna küslük etmezsen eğer
Ebedi cemalinde tebessümdür keder

Yalnız, Aşk mabedinde hangi yel eser
Yahut, bilemem, kimin feri yeter de sever
En feci yaren sensen eğer, Sana değer...
                                         Sana değer...



mfk

8 Aralık 2013 Pazar

Kar Yağarsa

Saat gece yarısını biraz geçmişti.Genç adam bir sigara daha içmek istedi ve balkona yöneldi.
Gökyüzünün kızıllığı dünyayı aydınlatmaya yetiyordu.
Ay bulutların arkasında gizliydi ama gizli bir el dünyayı aydınlatıyordu.
Sokak lambasının etrafı hafif dumanlıydı,sis çökecek gibiydi.
Birazdan lambanın etrafından yavaş yavaş inenleri görecekti.

Gök kubbeden yeryüzüne bembeyaz ve insanın gönlünü hoş eden görüntüsüyle  bir bir dökülüyordu kar taneleri.
Saate aldırmadan saatlerce onları izleyecekti.
Ve hiç uyumayanların tanığı olduğu bu mucizeye o da şahit olacaktı

Sabah olduğunda pencereden dışarıya bakan çocukların beyazı görünce duyacağı sevincini iliklerine kadar hissediyordu.
Sabah olduğunda kahvaltı yapmayı bile unutup eline leğeni alıp yokuşlara kaymaya giden çocuğun heyecanını hissediyordu
Sabah olduğunda babasına koşup kardan adam yapmak için aceleci davranan çocuğun o heyecanını hissediyordu.

Sabah olunca telaşa kapılarak bu gün sobada yanacak odunların üzeri de örtüldü diyen annenin telaşını yüreğinde hissediyordu.
Sabah olmadan titreyerek uyanan çocuğun anne insanlar donunca ölmez değil mi diyeceği anda annenin susuşunu hissediyordu.
Sabah olduğunda pencere önünde üzerine kat kat örttüğü battaniyenin altında titreyen dedelerin ninelerin üşüyüşünü hissediyordu.
Sabah olduğunda bundan sonra nerede yatacağız korkusuna kapılan evsizlerin korkusunu hissediyordu yüreğinde.
Sabah olduğunda bir hastane odasında karantinada tutulan çocuğun dışarıya olan hasretini hissediyordu.
Sabah olduğunda konacak dal bulamayan aç ve susuz oradan oraya uçan halsiz kuşun halsizliğini hissediyordu

Gençti,sabah olmuştu,kar yağmıştı.Acılar,telaşlar ve korkular karlar altında kalmış,heyecan ve sevinç yüzeye vurmuştu.
Gençti,her şeyi vardı,her şeyi olanların bu umursamazlığıyla,hiçbir şeyi olmayanların telaş ve korkusu iliklerine işliyordu.
Gençti,üşüyordu...
Gençliği donuyordu.
Bir çoğu sıcacık yuvasında üşüyordu.
Bir çoğu buz kütleleri arasında hayatta kalma mücadelesi veriyordu.

Allah affetsindi insanlığın bu umursamayışı.
Allah sarsın-dı üşüyen çocukları,anneleri,babaları,nineleri,dedeleri sımsıcak.

Sen Güzeldin

İnce bir keman sesi kadar titrekti gözlerin
Sözlerin o sese en güzel nameleri verir gibi
Sen güzeldin; masum,  hisli ve huzur dolu
Güzeldi yüreğin, aşkın allığı kadar dopdolu
Severdin iyiyi, güzeli, haklıyı haksızı ayırt etmeden
Lakin aşkın o büyülü değneği sana dokunmamış olmalı ki
Kalbin hep sabitti çıkmadı hızlı hızlı çarpmadı

Sen güzeldin, sevgin, öfken, duygunla sendin
Her şeye yüzeysel bakıp geçer ama 

Aslında içinde ince ince takardın 
Sevgin görünmezdi bu yüzden
Kimse bilmedi, neyi kimi nasıl seversin
Ben bilmezdim içini, yüreğini göremezdim
Sana bakarken hayranca, sırrını çözemezdim
Derindin, çook derin kırmızı gibi kopkoyu
Ama kendineydi bütün bu yoğunluğun
Kendin-de kendini kaybettin belki de
O kadar yoğundun ki;
Kim bilir belki de içinde boğuldun

Sevgin hissin hep yüzeysel
Ağlamalarınsa içli ve de içineydi

Hayatın bugün var yarın yok dertlerinin zehrini
Hep içine akıttın.
İçin çürüdü yalnızlıktan
Yok-sullaştın kendin-de
Artık kendi kendine mantıkladığın
Ve beyninde kurguladığın
Geçiştirmeler, teselliler, duymazdan gelmeler
Sana seni vermez oldu
Sensizliği getirdi

Ama sen güzeldin 
Tüm yalnızlığın ve yoksulluğun 
Sana dair olmasa da
Sen güzeldin,
Yüreğin güzeldi,
Hayat güzel...
Çünkü sen gülerdin

Sen öyleydin ki;
Güzel kelimesinin anlatabileceklerine sığmaz
Hiçbir tasvire uymazdın
Sen öyleydin ki;
'' İsteme bende hüsn-ü cemalini tasvir
Koca alemde yok güzellikte sana bir''
Sözünü yazdırandın

Sen öyleydin ki;
Bakar kalırdım...
İçimi alırdın.
Bakardım ya sana öylesine
Hani ölesiye...


Sen Güzeldin


                                                                                Mfk

7 Aralık 2013 Cumartesi

ETTİM

Çok eskiden aşkına taliptim
şimdilerde saygına sahibim

kaç kez sensiz geceleri koynumda yar ettim 
şimdi seni kalbime sultan ettim

evvelde sadece kendime sahiptim
kendimi yüreğine emanet ettim

birçok sırra sahip, her oyunda galiptim
yüreğimi sevdana mağlup ettim

yerim yurdum yok idi, sokaklara hakimdim
bir nefeste seni kendime han ettim

bazen duygusun bazen muhanettim
zaman geldi kin saçtım
kimi zaman el açtım, dua ettim
hissizliği seninle kaybettim

Neler gördü gözlerim, neler istedi bu nefis
bir anda hepsini kör, bir tek seni var ettim

hasretini boynuma muska, beni varlığına muhtaç ettin
beni sensizliğe bırakıp, bende seni azâd ettin

sen bana neler neler ettin deee...
Ben seni kendime Vaad ettim


Mfk

LâL

Sözcüklerin dimağımda kuruduğu yerdeyim
kelimeler oluşturamayacak kadar az harflere
anlatılamayacak kadar giz hislere sahibim
-belki sen anlarsın- düşünmelerinden
-sen zaten bilirsin- kuytularına kaçıyorum

Kimsesizleştiğim anlarım var benim
bir tebessüm bulamadığım yüzlere
dürüstlük görmeyen gözlere sahibim
-sen göremezsin- çaresizliğinden

- bir gün sen de görürsün- umutlarına düşüyorum
Beni büsbütün kaplayan aşkı da tadıyorum
çat-kapı gelen yokluğuna da
bu aralar kanlı hislere sahibim

-sen nereden bileceksin- kırıklığından
-sen de hissediyorsun- tesellisine kalıyorum

Şu an özlü hislere sahibim 

biraz da bıçak sırtı düşünceler
hasretinin acımasız sahrasında
ben sana susuyorum...



Mfk

3 Aralık 2013 Salı

Su Da Sızlar

'' Sızıyı gideren su
suyun sızladığını kimseler bilmez''


Su...
ilk harfinin sessiz ve sürekliliği
anlatıyor her şeyi...

Ne var ki 

ben de bir dünyayım.
Lakin üçte ikim ,

Sızıyla vaki...

                    Mfk

İyi Misin ?

İyi değilim ben. İyi misin diye sorma bana. Zaten sormazsın da Yinede söyleyim dedim; iyi değilim ben. Nasıl iyi olabilirim ki? Dünyada 7 milyar insan var sorsan iyi misin diye yarısı iyidir illaki,yarısı da benim gibi.Senin benim yarım olduğun gibi.Yarım olduğum için iyi olamadığım gibi. İyiyim diyen üç buçuk milyar insanın,diğer yarısı varsa eğer yine ederdi yedi milyar.Ben bu dünyanın insanı değil miyim ki? Bu yüzden mi hiç iyi değilim ki? Yeryüzünü kaplayan telaş beni benden çalıyor yavaş yavaş.Aşkına sarıldığımdan beridir oldum ben kendime sarmaş dolaş. Kalbime dolaşmış aklım çözecek olan sensin,kördüğüm dediğin buysa eğer bir düğüm atmaya da sen gelmelisin.Nasıl çözeceksen kendimden beni,giderken götürmelisin yanında beni. Durulmuyorsa içimde kopan fırtınalar,sebebi seninle hiç yaşayamadığım hatıralar. Akmıyorsa gözümden bir damla bile yaş,gel de içimden geçen denizlere ulaş. Halimi arz edebilecek kelâm bulamam, Halsizliğim sendendir ben hiç iyi olamam. Yârsızlığımın sımsıkı tuttum elini, Yâr gel kıralım şu derdin belini. Bir gün ansızın çıkagelsen, Sende kalmaya geldim desen. Ya gelsen de gitmesen ya da giderken beni de götürsen..

İyi değilim ben. İyi misin diye sorma bana. Zaten sormazsın da Yine de söyleyim dedim; İyi değilim ben...

2 Aralık 2013 Pazartesi

YAĞMUR

    Kimi zaman haykırıştır yeryüzüne semanın süsü olan bulutlardan gelen. Kimi zaman bir mesajdır yıllarca ayrı kalmış sevgililerin birbirine gönderdiği gibi özlem dolu. Yağmur, sesleniştir dünyaya yalnız olmadığını bildirmek için. Bir silkiniştir yağmur hayatın tüm olumsuzluklarını atmak için benliğinden.Bir doğuştur kimi zaman, sabırsızca ve hiçbir şeyin farkında olmadan doğuşu bekleyen bir bebeğinki gibi.Yağmur bir dayanaktır çaresiz kaldığımızda dört gözle aradığımız.
              
            Yağmur en büyük tesellimdir hep benle olan yalnızlıklarımda.Birkaç damla su bile olsa bedenimde sevgimi körükleyen,dokunduğu zaman bedenime tek dostum olsa bile terk edilişlerimde, bir vazgeçilmezdir yağmur her damlasında şefkat içeren annem gibi.

           Bir sebeptir, bir figürandır dünyanın fani olduğunu gösteren ve arkasında koştukça çocuklar gibi yakalamak için,bizi içine çekercesine uzaklaşan gök kuşağının oluşumunda.Bir elimde kadehimin diğerinde kalbimin olduğu,kendimi sonsuzluğa bırakmak için artık son damlayı beklediğim gecelerimde, O yoksa bende yokum dediğim anlarda beni hayata bağlayan demir halattır yağmur.Kimi zaman bir sevgilidir yağmur,gecenin ayyaşlığından söküp götüren beni.Arkadaştır her zaman yanımda olmasa bile geldiğinde bir daha gitmesini istemediğim.

             Şimdi sesleniyorum sana; Gel ey yağmur! Yalnızlığımı süslemek için gel.Bedenimde süzül yine O'na olan sevgimi körükleyerek.Serinlet gelişinle yüreğimi bana nefes vermek için ,ama söndürme kalbimdeki ateşi ateşleyenimi kaybetsem bile.Sıcaktan çatlayan toprağın güneşe duyduğu özleme karşılık olarak gel.Ben toprağım yağmur,güneşin kurbanı olan ama bundan haz duyan.Ben yeryüzüyüm yağmur,sen olmasan olmayan bir sevgili gibi.gel ey yağmur,çek götür beni boğan şu gecenin ayyaşlığından.

         Seninle anladım kimi zaman varlığımı.Sen farkındalık kazandırdın bana tüm uyuşturuculuğuna rağmen hayatın. Sen gerekçem oldun bırakmamak için kendimi ebediyete.Varlığınla şereflendirdin,yücelttin beni alçak anlarımda.Bana maksat oldun yaşamak için tek ve ebedi olan maksadımın zayıf kaldığı anlarımda.

           Gel ey yağmur gerekçem kayboldu kalbimde her zaman var olan.Bir bak kalbime acaba ben mi yanlış görüyorum;O'nun için yanan ateşi.Yoksa görünmeyecek kadar azlığımı görünmemesine sebep.Sonra O'nun kalbine düş ateşimin şiddetini bildirmek için.

         Gel ey yağmur bulutlara ağır geliyorsun,vefasızca atıyorlar seni yerlere.Yük olma onlara yalnız kalışlarımda seni ararken.Kirletmesinler saflığını dünyadan yükselen binbir çeşit kötü duygularla.Gel ey yağmur sevgiliden gelen bir haber ile gel.Onsuz anlarımda bir sevgili ol da gel.

        BEKLİYORUM YAĞMUR; SABIRSIZ AMA ÇİLEKEŞ.

''Aynı Hayatı Paylaşıyoruz''

      Bir kahve falında çıkan mutluluk haberine sevinen bir insanın hissettikleri kadar basittir hayat. Ya da tam tersi o faldan gelen kötü haberlere duyduğu üzüntü kadar yersiz ve bazen boşu boşunadır. Hayatı güzel kılan şeyler deriz hep ama hayatı güzel kılan unsurlar kişiye özeldir hatta ve hatta o şahıstaki hisleri, umutları, hayalleri güzel kılmaktadır. Yoksa hayat denilen, bir bakıma herkeste olan, bir bakıma da iki kişi de aynı şekilde bulunmayan bir süreçtir. İşte bundan dolayı ''aynı hayatı yaşıyoruz'' yanlış mantıklanmış bir sözdür.
     İki ayrı kişinin aynı hayatı yaşaması kadar imkansız bir şey olsa olsa aşk olur, o da zor olur. Hem iki aynı hayat olmaz ki. Hayat, çoğu kişinin aynı sözlerle tasvir ettiği gibi -çok sıradan, sıkıcı, basit- olsa da, aslında herkesin hayatı kendine özeldir. Bu aynı hayatı paylaşıyoruz zihniyetine sahip olanlar yanılgı içerisindedir ki onları böyle düşündüren de birliktelikler, ortak zevkler, hoşlantılar ve ya huylardır. Gel gelelim benim huylarımla bilmem Amerika başkanı obanın huyları da örtüşebilir. Gel gör ki adam lider bense... Şimdi ben obama ile aynı hayatı mı paylaşıyorum?...
     Tüm benzerliklerin aksine aynanın görünmeyen tarafına bakarsak eğer, olumlu sanılan bütün ortak noktalar insanları zıt uçurumlara sürekleyebilir de. İşte bundan dolayıdır ki aynı hayat, iki farklı kişi tarafından yaşanamaz. O tabir yerine '' Farklı iki hayatı birleştiriyoruz'' denmesi daha özgün ve de daha haz vericidir bence...
     Saygılar... 

29 Kasım 2013 Cuma

Peçeteye Düştü Mürekkep

Kırık kalpli bir yolcuyum,
hüsran denizlerinde... Alabora olmuş bir gemi
 tarumar halde mürettebat
 ve denize saçılmış
 çil çil hüzünler dalgalanırken gözlerimde,
 baş döndürücü bir rüzgar getiriyor kokunu...

Ve mehtap,
 senin için,
 seninle var olan mehtap da yok artık.
 Gün ışığı ardından ufukta beliren
 gözlerin acıtıyor gözlerimi,
 sol yandan vuruyor ince titrek bir sancı.
 Samimi düşünceler geçerken aklımdan
 gözlerimde canlanan hayalin
 raks ediyor denizde tüm güzelliğin
 ve de alımlılığınla

Geriye kalanlar hep acı vermiyor aslında.
Tatlı bir tebessüm beliriyor bazen yanaklarımda.
Zor ama haz verici...


Mfk