Ben sana Mecnunum bilemezsin
Adını Leyla gibi aklımda tutuyorum
Isındıkça ısınıyor çöllerin
Ben sana Mecnunum bilemezsin
Sesimi seninle duyuyorum
Ağaçlar hiçbahara hazırlanıyor
Bu şiir o eski Aşktan-bul mudur?
Karanlıkta umutlar parçalanıyor
Çöle ansızın bir ay doğuyor
Toprakta yalnızlık korkusu
Ben sana Mecnunum sen yoksun.
Sevmek bu zamanda rezilce tutkuludur
İnsan bir aşküstü ansızın vurulur
Tutsak kibrit kokusunda yanmaktan
Kimi zaman ellerini yorar kutusu
Birkaç hayat çalınır yanmasından
Hangi kapıyı yaksa da kimi zaman
Arkasında yanmışlığın o kül kokusu
Sahrada garip bir bülbül ötüyor
Eski zamanlardan bir rüzgar esiyor
Durup tepe başında deliksiz dinlesem
Sana yürünmemiş bir çöl getirsem
Haftalar gözlerimde çoğalıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana Mecnunum sen yoksun
Belki hazin anda yari uzakta maşukum
Ah seni sormuyor kimseler sormuyor
Bir karanlık perde iniyor gözlerimden
Ben ki çölünde deveye biniyorum
Bütün yanmışım gözlerim görmüyor
Ben ki korum, küllenmiş ateş içindeyim
Kutlu rüzgar kokunu getiriyor
Ne vakit bir ölmek düşünsem
Bu kumlar sahrasında belki zor
Yanmışız fakat aşkımızı kaybetmeden
Ne vakit bir ölmek düşünsem
Aşk deyip Leyla ile başlıyorum
Yolumsıra esiyor kumlu çöllerin
Hayır başka türlü olacak
Ben sana Mecnunum bilemezsin